Kalıcı Organik Kirleticiler

Bulunduğunuz Sayfa: Ana Sayfa / Kalıcı Organik Kirleticiler

 

Kalıcı Organik Kirleticler ve KOK Kaynakları Nelerdir ?

Kalıcı Organik Kirleticiler Nedir?

  • Kalıcı Organik Kirletici Maddeler (KOKlar, POPs), fotolitik, kimyasal ve biyolojik bozunmaya karşı direnç göstermeleri nedeniyle doğaya salındığında çok uzun zaman süreleri boyunca ayrışmadan kalan belirli birtakım fiziksel ve kimyasal özelliklere sahip, doğal veya insan kaynaklı organik bileşiklerdir.
  • Bu bileşiklere, PCBler (Poliklorlubifeniller) gibi endüstriyel kimyasallar, DDT gibi zararlı pestisitler ile dioksinler ve furanlar gibi yan ürünler dahildir.
  • Bu kimyasalllar zehirlidirler, çevrede kolayca yok olmazlar, besin zincirinde birikirler, hava, su, toprakla kaynaklarından çok uzak mesafelere kolayca yayılabilir ve taşınabilirler. Kalıcı Organik Kirleticiler hava akımları yoluyla dünya çapında uzun mesafeler boyunca yayılabilmeleri ve besin zincirine girerek hayvan ve insan dokularında birikebilmeleri nedeniyle küresel düzeyde bir çevre ve sağlık sorunu oluşturmaktadırlar.
  • Yağda yüksek çözünürlüğe, suda düşük çözünürlüğe, yarı-uçucu bir yapıya sahiptirler.
  • Koklar genellikle toksisite, kalıcılık, bio-birikim, uzun mesafe taşınım ana başlıkları altında incelenir.

 

KOKlar İnsanları ve Doğal Yaşamı Nasıl Etkilerler?

  • Kalıcı Organik Kirleticiler çevreden ve besinler yoluyla insan vücuduna alınır, yağ dokusunda birikir ve insan yaşamı boyunca organizmada kalarak başta hormonal bozukluklar, bağışıklık sistemi bozuklukları, üreme bozuklukları ve kanser olmak üzere çok sayıda sağlık sorununa yol açarlar. Kalıcı Organik Kirleticiler anne sütünden bebeğe ve plasenta yoluyla fetusa da geçerek vücutta birikmeye ve etkisini göstermeye çok erken yaşlarda başlarlar.
  • KOKlar, sanayi ve tarımın pek çok sektöründe kullanılmak üzere imal edilebildikleri gibi, sınai proseslerin ve yakma işlemlerinin sonucunda da yan ürün olarak ortaya çıkabilmektedir.

Küresel önlem açısından öncelikle ele alınan ve “Kirli Düzine” olarak adlandırılan 12 adet Kalıcı Organik Kirleticiler şunlardır:
Pestisitler: Aldrin, Klordan , DDT, Dieldrin, Endrin, Heptaklor, Hekzaklorobenzen, Mireks, Toksafen.
Sanayi Kimyasalları: PoliklorluBifeniller (PCBler), Hekzaklorobenzen (HCB), Mireks.
İstenmeden Üretilen KOKlar: Dioksinler, Furanlar, Hekzaklorobenzen.
Bunlara ilave olarak 9 adet yeni KOK daha tespit edilmiştir ve sözleşme kapsamına dahil edilmiştir. Bunlar:
Pestisitler: klordekon, alfa hekzaklorosiklohegzan, beta hekzaklorosiklohegzan, Lindan, pentaklorobenzen;
Endüstriyel kimyasallar: hekzabromobifenil, hekzabromodifenil eter ve heptabromodifenil eter, pentaklorobenzenperfluoroktan sülfonik asit, tuzları ve perfluoroktan sulfonil fluorür, tetrabromodifenil eter ve pentabrom eter.
Yan ürünler: alfa hekzaklorosiklohekzan, beta hekzaklorosiklohekzanve pentaklorobenzen.
Son olarak 2011 yılında endosülfanın da eklenmesiyle sözleşmeye yeni eklenen KOK sayısı 10’a çıkmıştır.

KOK Kaynakları Nelerdir?

Kalıcı organik kirletici kimyasallara maruziyetin en önemli kaynağı gıdalardır. İnsanlar ,özellikle yağ içeriği yüksek olan et, balık, kümes hayvanları, süt ve süt ürünlerinin tüketimiyle bu kimyasalları vücutlarına alırlar.

Bunların yanı sıra endüstriyel üretimler, atık yakma gibi faaliyetlerin yapıldığı alanlara yakın yerlerde yaşayan insanlar içtikleri sular ve soludukları hava ile bu kimyasallara maruz kalmaktadırlar. Bebekler ve çocuklar bu kimyasallara karşı çok daha hassastırlar ve anne sütü ile daha hayatlarının ilk günlerinde bu kimyasal maddelere maruz kalarak ileride ciddi sağlık sorunları yaşayabilirler.

Kalıcı Organik Kirleticiler vücudumuzda doğal olarak bulunan veya üretilen kimyasal taşıyıcıların kimliğine bürünerek, endokrin ve bağışıklık sistemlerini bozarak hormon bozarlar. Özellikle hormonları etkileyerek üreme sistemi üzerinde olumsuz etkilere yol açarlar.
Ayrıca zihinsel gelişme yavaşlığı ve kanser yapıcı etkileri olduğu tespit edilmiştir.